1907 ÜNİFEB

Anadolu’nun Liderleri

Onlar transfer dönemlerinin vazgeçilmez oyuncularıdır. Her gün gazetelerde haberlerini okuruz. Önce üç büyüklerden birine transfer haberleri çıkar, ertesi gün başka bir İstanbul takımıyla adları geçer. Sonunda olacak olan bellidir. Belki o transfer dönemi, belki de sonraki transfer dönemi. Sonuç olarak mutlaka üç büyüklerden birine transfer olurlar.

Onlar oynadıkları Anadolu takımlarının öne çıkan futbolculardır. İstatistikleri çok kuvvetlidir. Oynadıkları takımların liderleridir, vazgeçilmezleridir. Onların gösterdiği performansla takımları üst sıralarda kendilerine yer bulurlar. Onlar Anadolu’nun liderleridir.

Anadolu’da forma giyen her futbolcu 3 büyüklerden birisinde oynamak ister. İstanbul takımlarında oynayan futbolcular her zaman göz önündedir. En iyi şartlarda futbol oynarlar. Daha yüksek maaşlar ile oynarlar. Milyonlarca taraftarları vardır. Her sene Avrupa’da boy gösterirler. En kötü sezonlarında bile ilk 5’e girerler. Şampiyon olurlar. Kupalar kazanırlar. Bu nedenle sadece futbola başlayan çocukların değil, futbol oynayan herkesin hedefidir İstanbul’a gitmek.

İstanbul takımlarına transfer oluyorlar. Haliyle büyük şehir, büyük takım onlara ağır geliyor. Çoğu başarısız oluyor. Anadolu’nun liderleri, ligde takımını sırtlayan futbolcular gidiyor yerlerine bambaşka bir kimliğe bürünmüş futbolcular geliyor. Ne transferleri için kulüplerine ödenen yüksek bonservis bedellerini ne de kendilerine ödenen maaşların karşılığını verebiliyorlar.

Hedefleri büyük olanlar İstanbul’u bir basamak olarak kullanmak isterler ama sadece kullanmak istemekle kalırlar. Avrupa macerasına kalkışırlar. Avrupa’nın gözde liglerine giderler ama gittikleri kulüpler Avrupa’nın 3. sınıf kulüpleri olur. Her sene küme düşmemeye çalışırlar.

Başarılı olanlarda yok değil ama oranları çok çok az..

Peki neden büyük bir çoğunluğunun sonu hüsran olur?

En büyük problem gece hayatı gibi gözükür ama gece hayatı olup da düşüş yaşayanlar da var, olmayıp da düşüş yaşayanlar da var..

Büyük takıma transfer olmanın mutluluğunu yaşayan Anadolu’nun liderleri zafer sarhoşu olurlar. Başarının getirdiği olumlu yanların tadını çıkarırlar. Rahatlama evresine geçerler ama düşünmediği bazı detaylardan dolayı bu arenadan çok çabuk silinirler. Hiç bir zaman zirvede kalmayı ve daha yükseklere nasıl tırmanmayı düşünmedikleri için başarısızlığa mahkum olurlar. Onlar için en büyük engel o güne kadar sağladıkları başarıları ve yeniliğe kapalı olmalarıdır.

Anadolu kulübünde oynarken sistem kendi üzerine kurulu olduğu için “en büyük benim” inancıyla hareket ederler. Özgürdürler ve bu özgürlükleri onların saha içinde rahat olmalarını sağlar. Büyük takıma geldiklerinde sistem artık başka oyuncunun üzerine kuruludur. Zorluk çekerler. Çünkü eskiden önem vermedikleri çalışmaya önem vermek zorundadırlar. Çalışmadıklarında kadronun farkına varmalıdırlar. Zamanla bu sistem içresinde ‘kendine olan hayranlıklarını’ kaybederler.

Avrupa’ya çıkan futbolcularımızın başarısızlıkları ise ligimizin kalitesini ortaya koyuyor. Ama başka bir sorunu daha ortaya çıkarıyor. Altyapıda alınmayan eğitimin eksikliği.. Bu eksikliği Avrupa’ya çıkan futbolcular daha fazla hissediyorlar.

Sağ olsun TFF’nin hayata geçirdiği son yabancı kuralı uygulaması futbolcuların bonservis bedellerini daha da arttırıyor. Burada kazanan Anadolu kulüpleri ile Anadolu’nun liderleri oluyor. Gerçi bu sene Alper Potuk’a o kadar bonservis bedeli verdikten sonra kaldırılmasını desteklemek kendimize attığımız büyük kazıklardan biri olurdu.

Teknik direktörlerimiz cesur, futbolcularımız daha fazla çalışmayıp ve mütevazılığını kaybettikten sonra isterseniz yabancısız oynayın bir işe yaramaz!

Onur Karabudak
1907 ÜNİFEB – Üniversiteli Fenerbahçeliler Birliği

Bizi Takip Edin

Aşağıdaki simgelere tıklayarak sosyal medya hesaplarımıza ulaşabilir, bizi takip edebilirsiniz.