1907 ÜNİFEB

Çubuklun Ömürlük Bize Emanet

Kelimelerin kifayetini yitirdiği, küçüğünden büyüğüne tüm Fenerbahçelilerin statü tanımadan içini derin bir boşluğun kapladığı bir gecede birbirinden farklı duygular içindeyiz. Bir Kahraman’ın ebediyete göçüşünün soğukluğuyla üşüyüp, 10’nun yerini alanın aidiyet duygusunun gözleri yakan sıcaklığıyla içimizi ısıtmaya çalışıyoruz.

Fenerbahçe marşını öğrendiğimiz yıllardan bu yana ismininin dilimize pelesenk olduğu, gözlerden uzak olmasına rağmen gönüllerimize taht kurmayı başarmış, Attığı 1500 golün en güzelini gönlümüze mütevazılığıyla atarak yüreğimizin filelerini havalandırmış bir kahramanın kocaman yüreğinde büyüttüğü Fenerbahçeliliği gereği omuzlarını düşürmeden, gözünü arkada bırakmadan, bize el sallayarak gidişini yaşlı gözlerle kabullenmeye çalışıyoruz.

Zorla kabullenmemiz istenilen haksızlıklara göğüs gerdiğimiz zorlu günlerde, bize göğsü Fenerbahçe için siper etmenin gerekliliğini bakışlarıyla, duruşuyla, yaşam tarzıyla öğreten bir kahramanın hayatının son günlerinde kendinden önce Fenerbahçe’yi düşünmesi, hasta yatağındayken Başkan’ına moral verme hevesi büyüklüğün sportif başarılarla değil, insani değerlerle ölçülmesi gerektiğini yine, yeni, yeniden gösterdi.

Hayatı boyunca gol atmak için çubukluyu giyen bir kahramanın, nefesinin tükenmeye yaklaştığı son anlarda hala gol atmasına tabiî ki şaşırmamak gerek. Fakat bunu işinin gereği olarak da görmemek gerek. Özellikle su götürmez bir gerçek olan başarılı golcülüğünü yaşama yansıtabilmek futbolculuğun değil, hiç tartışmasız adam olabilmenin, insan olabilmenin sonucudur.

Bir camiaya mâl olmuş değil, Sarı-Lacivert çubuklunun ta kendisi olmuş, kan-ter içinde verdiği mücadeleyle milli formada Ay-Yıldız olmuş bir kahramanın “Ben formayı giyerek hizmet ettim Fenerbahçe’ye. Sen ise başkan olarak inanılmaz işler başardın. Gelip gözlerimle gördüm. Daha yapacağın çok iş var. Yürekten söylüyorum ki yapacaksın. Moralini bozma sakın. Görüyorum ben, herkes senin arkanda. Geçen gün taraftarlar geldi buraya. Gördüm herkes dua ediyor sana.” sözleriyle Cennet’e yol aldığı bir gecede, Ordinaryus’a; “Başımız sağolsun. Huzurlu uyu LEFTER!!!! Çubuklu bize emanet…” diyerek el sallayan bir başka kahramanın FENERBAHÇE’nin büyüklüğünü ve gururunu bizlere gözyaşlarıyla yaşattığı gecenin hüzünlü karanlığında Lefter Küçükandonyadis’in gözlerindeki Fenerbahçe sevgisi gibi ışıl ışıl duruyoruz.

Çubuklu forman emanetindir gözün arkada kalmasın…

Doruk Sarıkaya
1907 ÜNİFEB – Üniversiteli Fenerbahçeliler Birliği

Bizi Takip Edin

Aşağıdaki simgelere tıklayarak sosyal medya hesaplarımıza ulaşabilir, bizi takip edebilirsiniz.