1907 ÜNİFEB

O Gün Geldi

12 MART 2012 PAZARTESİ
Fenerbahçe-galatasaray maçına son 5 gün…

Maç biletleri yarn kongre kartı olanlar için sonraki günde Fenerbahçe kart sahipleri için satışa sunulacak.
Bu maça gitmeyi ligin ilk yarısındaki galatasaray maçından beri kafama koymuştum ne olursa olsun gidicektim. Kararım hala değişmedi. Bilet bulmak gerçekten çok sıkııntılı. Sürekli Ünifeb’deki arkadaşlarla iletişim halindeyiz biletler çıktığı an yükleneceğiz almak için. Stajda olduğum için bilet çıktığı gün ve saatte şirkette olmam gerekiyor. Ya kaçak ya patrondan izin alıp dokuz buçukta internet başında hazır bekliyeceğim. Umarım bilet bulabilirim. İyi geceler pazartesi.

13 MART 2012 SALI
Fenerbahçe-galatasaray maçına son 4 gün…

Bu gün kongre kartı için satışa çıktı maç biletleri anında tükendiğini söylüyorlar. Umarım yarın Fenerbahçe kart sahipleri için çıkan partide aynı hızla tükenmez, alabilirim. Bu maça gitmem şart! Bilet bulamazsam bile gideceğim, orda olmalıyım.
Günlerdir bunun heyecanıyla yaşıyorum umarım bilet bulabilirim. Bu gün üniversite sorumlumuzlada konuştum bilet bulamasa bile gitmeyi düşünenin tek ben olmadığımı, herkesin gelmek için nasıl çırpındığını duydum. Fenerbahçeli olmanın heyecanını,
gururunu bi kez daha hissettim, duygulandım. Tribün sorumlumuzun hasta hasta nasıl bilet ve üyelerle uğraştığını öğrendim.
Otobüste söylenecek besteler şimdiden kulağımda, tribündeki o atmosfer 55 bin Fenerbahçeli’nin “omuz omuza” bağırışları kulağımda.
Golün uğultusu, “10 numara de souzaaaa… ALEX!” kulağımda. Gözlerimde tıklım tıklı dolmuş sarçoğlu, sarı ve laciverte bürünmüş Kadıköy, stad önünde bekleyen taraftarların görüntüleri var. Kalbimde Lefter’in, Aykut’un, Alex’in heyecanı var. Bu gece Ankara’da değilim, Saraçoğlunun çimlerinde uyukuya dalıyorum. İyi geceler Fenerbahçe.

14 MART 2012 ÇARŞAMBA
Fenerbahçe-galatasaray maçına son 3 gün…

Sabah uyandım, her sabah ayaklarımı sürüyerek kalktığım yatağımdan alarm sesiyle fırlayıp saate baktım; saat 07.00’di. Derin bir nefes alıp kalktım yatağımdan. her sabahki gibi yüzümü yıkayıp kahvaltı yapıp üstümü giyip çıktım evden. Arabama bindim staj yaptığım şirkete doğru yola koyuldum. Heyecandan elim ayağım titriyor, yerimde duramıyordum. Sanki trafik her günkünden daha yoğundu bu sabah. Sonunda şirkete vardığımda kapıyı açtıkları an masama koştum laptopımı açtım. Her sabah ki işten önce çay-sigara keyfimi biraz ertelemiştim. Bilgisayar açılır açılmaz biletix sayfasını açtım hatta 5-6 tane sayfa açtım ki vakit kaybetmeyeyim. Zaman geçmiyordu adeta, yerimde duramıyordum ellerim titriyordu. Amirim gördü çalışmadığımı ne yaptığımı sordu “bilet alacağım” dedim sonra bir şeyler söyledi ama duymadım umrumda da değildi zaten. Bilet satışı başladı sonrada bitti bu kadar. Alamadım bilet özeti bu. Hayal kırıklığına uğradım, sinirlendim ama sakinleşince düşündüm ki benim aşkım 66TL’ye bir koltuk numarasına sığmaz, bir sıraya, bir bloğa sığmaz, Fenerbahçe aşkı Şükrü Saraçoğlu’na da sığmaz. Stada giremezsem ne yaparım düşünmemiştim sadece o gece orda olmak istiyorum. Doğrusunu söylemek gerekirse biletsiz gitme hevesimde biraz kırıldı bu gün ne kadar kabullenmemeye çalışsamda… İyi geceler taraftar kart sahipleri.

15 MART 2012 PERŞEMBE
Fenerbahçe-galatasaray maçına son 2 gün…

Yine ayaklarımı sürüyerek kalktım yatağımdan aklım İstanbul’da cumartesi oynanacak maçta, sakladığım parayla istanbula biletsiz gitmekten daha mantıklı olduğunu inkar edemediğim haftaya oynanacak Bursa maçına gitme fikrini kendime kabul ettirmeye çalışarak geçirdim günümü. Hiç yazasım yok bu gün. Üstteki cümleyide kendim bile anlamadım zaten. Bu günün en güzel anı arabanın km sayacında “190.7” görmemdi, hemen fotoğrafını çektim. Hızımıda “60”a ayarlasaydım keşke, çekerken aklıma gelmedi. Bunun dışında sıradan bi gündü, günüme yine renk katan sarı ve lacivertti. İyi geceler sarı, iyi geceler lacivert.

16 MART 2012 CUMA
Fenerbahçe-galatasaray maçından önceki gün…

Bu gün bilet bulamamamın acısını en çok hissettiğim gün oldu. Akşam maça gitcek arkadaşlarla her zaman gittiğimiz cafede görüştük. Hepsi çubukluyla atkıyla maçın havasına girmişlerdi. Sevindim onların gidebilmelerine ama ne yalan söyleyeyim kıskandım da. O otobüste olmayı, santrayla beraber omuz omuza yapmayı, zafere iyice yaklaştığımızda ineleyen nağmeler söylemeyi, “sarı” diye bağırıp laciverti beklemeyi bende isterdim. Takımla aynı şehrin havasını soluduğunu bilmek bile ayrı bir zevk veriyor insana. Maçtan önce stadın yanında döner ekmek yerken hiç tanımadığım ve belkide bir daha hiç görmeyeceğim renkdaşlarımla maç tahmini yapmanın tadını yaşamak isterdim. Sapsarı 1907 ÜNİFEB tribününde kardeşlerimle takımıma destek olmak isterdim. Haftaya Bursa maçı var, bütün bu içimde kalanları o maça saklıyorum, sabrediyorum.

İyi geceler 1907 ÜNİFEB.

Serhan Yıldız –  TOBB ETÜ
1907 ÜNİFEB – Üniversiteli Fenerbahçeliler Birliği

Bizi Takip Edin

Aşağıdaki simgelere tıklayarak sosyal medya hesaplarımıza ulaşabilir, bizi takip edebilirsiniz.