Böyle dedi Fenerbahçe taraftarı. Taraftarın ve yönetimin uğraşları sayesinde 58. madde değişmedi, Fenerbahçe pazarlık konusu yapılmadı. Türk futbolunun başında olanlar, Fenerbahçe’nin büyüklüğüne dayanamadı.
Mesajın gerekli yerlere ulaştığını düşündük en başta, fakat bu gece gördük ki içimizden bunu anlayamayanlar var.
Anlaşıldı ki bu sözü tekrarlamamız gerekiyor, Fenerbahçe pazarlık konusu yapılamaz. Bu pazarlık eksi puan da olamaz, maç biletinde yazan bilet tutarı da olamaz. Fenerbahçe Ülker Arena’yı kulübümüze kazandıranlara teşekkür ediyoruz. Fakat, 2 maçtır orada yaşananlar konusunda camiamızı bir kez daha düşünmeye davet ediyoruz. Fenerbahçe halktır, halkın takımıdır. Bu takımın sahibi, yağmur çamur demeden kilometrelerce yol gidip takımının peşinden gidenlerdir. Bu takımın sahibi, formasını giyip o ince sesiyle elinden geldiğince sarı-lacivert için bağıran küçük çocuktur. Biletinde yazan tutar yüksek olan kişiler değil.
Uzun süre Şükrü Saracoğlu’nu süsledi “Sevgi Eylem Gerektirir” pankartı. Bu eylem, sadece sözde ve yazılarda kalmamalıdır. Bugün Ülker Arena’da Fenerbahçe için boğazını patlatan taraftarlar “çapulcu” damgası yiyebiliyor. Maç boyu sessizce oturup sadece takımı sayı attığında alkışlayan ve bundan zerre kadar rahatsızlık duymayan seyirciler, yanlarında Fenerbahçe için bağıran, sahadakiler kendi mücadelesini verirken tribünde ter döken kişilerden rahatsızlık duyabiliyor. Fenerbahçe halktır, halkın takımıdır. Bu halk, takımına sahip çıkmalıdır. Takımı için faydalı olabilmek adına bir şeyler yapmalıdır.
Bu taraftar, geçen yıl Stoch’un şutu direkten döndüğünde kalbi duran, Santos’un vuruşu filelere gittiğinde ağlayan taraftardır. Niang ve Lugano fileleri havalandırırken kendisi de mutluluktan havaya uçan taraftardır. Bugün bu takımda Santos da, Niang da, Lugano da yok. Bunun suçlusu, 3 Temmuz’dan bu yana bu kulüp üstüne oyunlar oynayan ve buna dahil olanlardır.
Çok değil, geçtiğimiz Pazar günü “Soğuktan üşüsek, titresek bile, sana olan aşkımız bitmez Fenerbahçe” diye bağıran biz değil miydik? Kar yağışına karşı sadece boynumuzdaki sarı-lacivert atkıyla kalıp “Fenerbahçe sen çok yaşa” diye bağıran biz değil miydik? Kar soğuğu değil de Samsun’da bırakılan 3 puan mı üşütüyor bizleri? Ülker Arena’da kaybedilen bir maç mı takımına sırt döndürüyor bizleri?
Bu sene normal bir sene değil. Fenerbahçe taraftarı sessiz kalmaz, tepkisini gösterir. Takımı için mücadele eder, 3 puana, 30 puana bakmaz. En çok birlik olmamız gereken günlerde sahada alınan sonuç önemli olmamalıdır. 3 Temmuz’un yıkamadığı bu camiayı 3 puan yıkmamalıdır.
Biz, Ülker Arena’nın tepesinde bir yerlerde kalan çapulcularız. Biz, Okul Açık’ta endüstriyel futbola karşı, galibiyet mağlubiyet demeden Fenerbahçe’nin yanında duranlarız. Çubukluya karşı, yukarıdan bizleri izleyen Lefter’e karşı sorumluluklarımız var. Çok iyi de bildiğimiz bir şey var;
Bu sene, Fenerbahçe’lilik senesidir.
Alper Kayabaşı
1907 ÜNİFEB – Üniversiteli Fenerbahçeliler Birliği
