1907 ÜNİFEB

Bahar…

Bütün umutların yeşerdiği, insanın içinin içine sığmadığı bambaşka bir mevsimdir bahar. Kalp ritimlerinin hızlandığı, aşkların tutkulara dönüştüğü, yaşama sevincini tutkulara bağlanarak ta derinlerde hissettiğimiz özel bir mevsimdir.

İlk cemre kışın sonunda düşer havaya… Ardından suya, üçüncü toprağa… Değişiklik takvim yapraklarında da kendini hissettirmeye başlar. Doğa sarıya bürünmeye başladığında anlarız ki gelmekte olan bahardır.

Artık bir eksiğimiz vardır sadece, son cemre yüreğimize düşecektir ve bahar takvim yapraklarından sonra koskoca bir boşluğu doldururcasına oturacaktır ruhumuzun üstüne. Zaman dizginlenemeyen bir coşkuyla akmaya başlayacaktır. Onu yaşayanlar, müthiş bir enerjiyle etkileyeceklerdir çevresindeki gelişmeleri.

Bir Fenerbahçeli için de en özel mevsimdir şüphesiz bahar. Bütün bir sezon çalışıp didinen sporcularımızın, emeklerinin karşılığını aldığı mevsimdir. Şampiyonluğu kariyerlerine ekleyecekleri bir apoletten daha çok, onları kar, kış, yağmur, çamur demeden destekleyen taraftarlara armağan olarak gören sporcularla daha da özel bir mevsimdir. Sahada çubuklu formanın hakkını verenler varsa, bambaşkadır baharda Fenerbahçe peşinde koşmak… Dünya görüşünü sıcacık sarıya boyayanlar için nasıl özel olmasın ki papatyaların fışkırmasına şahit olmak?

Sporun doğasında olan rekabet duygusundan kaynaklı çirkinleşebilen ortamı bir kenara koyduğumuzda cıvıl cıvıl ailelerin, sevgililerin ve çocukların dört bir koldan sevdalarını yaşamak için büyülü bir enerjiyle geçtiği yollarda sapsarı izler bıraktığını göreceğiz. Formasının hakkını verenlerin, verdiği sözü tutabilmek adına hırsından akıttığı gözyaşını teriyle karıştıranları, ruhuyla yoğuranları göreceğiz bir yerlerde…

Bahar takvim yapraklarına geleli iki ay oluyor neredeyse… Zamanın coşkuyla akması için, ruhumuzdaki boşluğun dolması için bir tek eksiğimiz vardı. O boşluk doldu… Cıvıl cıvıl ailelerin, sevgililerin ve çocukların, dünyasını sarıya boyayan vefakâr taraftarların aydınlattığı bir salonda cemre düştü yüreklerimize. Gözyaşını teriyle karıştırıp, ruhuyla yoğuranlar sapsarı birer papatyaya dönüştü dün. Çalıştılar, çabaladılar, bütün sezon verilen emeğin karşılığını aldılar. Kendilerine inanan taraftarlarını hiçbir zaman mahcup etmeyen, en sonunda da ödüllendiren, 32 yıl sonra baharı getiren sarı meleklere yürek dolusu teşekkürler.

İstiyoruz ki bu enerji bugünden itibaren yayılarak büyüsün. 4 senedir lige ambargo koyan bayan basketbol takımımız gelen baharı taçlandırsın. Erkek basketbol takımımız “Biz de varız, unutmayın!” desin. Futbol takımımız mahcubiyet duygusunu hırsa dönüştürsün; en azından 26 senedir yapamadığını yapsın.

Çünkü biliyoruz ki bu mevsimde aşk, en çok bize yakışmaktadır.

Bahar, çubuklunun şampiyonluğu kucakladığı yerde başlamaktadır…

Onur Aloğlu
1907 ÜNİFEB – Üniversiteli Fenerbahçeliler Birliği

Bizi Takip Edin

Aşağıdaki simgelere tıklayarak sosyal medya hesaplarımıza ulaşabilir, bizi takip edebilirsiniz.